25 Şubat 2008

Kaptan Mehmet


Anadolu kulüplerinin maddi durumu malumunuz. Bir çoğunun taraftar desteği yok denecek kadar az. İçerideki maçlarını boş tribünlere oynuyorlar, kombine alan yok, forma satışı desen yok... Eğer şehirde zengin biri varsa ve yüreğinden 3-5 kuruş kopuyorsa veriyor. Biraz belediyeler, biraz futbol federasyonu... Kendi yağlarında kavrulmaya çalışıyorlar.

İşte bu durumda bir takımdı Malatyaspor, ve bu takımın golcüsüydü Taner. Bir iki kelimeyle futbolcu gözünden gördük bir de maddi zorluğun ne olduğunu:
"Biz sezon başından beri aynı formalarla maça çıkıyoruz! Hava soğuk, biz kısa kollu formalarla maça çıkıyoruz, ikinci bir formamız yok! Bu ayıpta Malatya'ya yeter! Gemi su aldı, batmak üzere... Battı hatta! Bir tek bacası dışarıda!"
Bu sözler yaklaşık 2-3 ay önceki konuşmasından aklımda kalanlar. Bunları söylerken ki yüzü de aklımda. Gözleri kızarmış, çok üzülüyor takımına belli...

Bir benzeri sahne de Kayseri Erciyesspor - Orduspor maçında meydana geldi. Kaptan Mehmet'in kafası yarılmış, tedavisi yapıldıktan sonra oyuna dönmek için bekliyordu. Dönemezdi. Çünkü formasına bir iki damla kar bulaşmıştı. Yedek kulübesine döndü, forma istedi. Forma yok cevabını alınca yerden aldığı çamuru formasına sürerek, kan lekesini kapattı ve oyuna dahil oldu.

O formaya dökülen kan da, sürülen çamur da o formayı şanlı yapmaya yeter. Fakat bu kulüpleri bu hale düşürenlerin üzerine düşen çamur nasıl silinir?
Kaptan Mehmet ve diğerleri... Bu onurlu mücadelenizde her zaman yanınızdayız!

UEFA Eşleşmeleri


Anderlecht - Bayern Münih
Olympique Marseille - Zenit St. Petersburg
Fiorentina - Everton
Bayer Leverkusen - Hamburg
Tottenham Hotspur - PSV Eindhoven
Benfica - Getafe
Glasgow Rangers - Werder Bremen
Bolton Wonderers - Sporting Lisbon

Tottenham açısından bakacak olursam gayet iyi bir kura. Bu sezon PSV'yi Fenerbahçe karşısında canlı izleme şansı da buldum. Tottenham kalitesiyle bu turu atlar, atlayamazsa benim açımdan çok büyük bir süpriz olur.
Akla ister istemez şöyle bir soru geliyor: "Acaba Juande Ramos bıraktığı yerden devam mı edecek?"
Mağlumunuz Sevilla'da görev aldığı son iki senede de UEFA kupasına uzandı. İnşallah diyorum...

İlk maçlar 6 Mart'ta rövanşlar ise 12 Mart'ta oynanacak.

Adnan Polat


Galatasaray bugünlerde hareketli günler geçiriyor. 5-1'lik Bayer Leverkusen mağlubiyetinden sonra başkan Özhan Canaydın başkanlık seçimlerinde aday olmayacağını açıkladı. Bu hafta da şimdiye kadar ligde 12 puan toplayabilen Kasımpaşa'ya 1-0 mağlup oldu. 
Fenerbahçe'nin mağlup olduğu bu haftada Galatasaray'ın da lig sonuncusuna yenilmesi geçen senelerdeki olayları tekrardan hatırlamamıza sebep oldu. Hatırlarsak eğer şampiyonluk için yarışan iki takımdan biri puan kaybettiğinde, diğeri de onu üzmez o da puan kaybederdi. Yine aynısı oldu.
Gelelim asıl habere, Adnan Polat başkanlık için aday olacağını açıklamış. Zaten Özhan Canaydın'ın altında çalışmak istemediği her halinden belliydi. Galatasaray açısından bakarsak olaya ben bir Fenerbahçeli olarak hayırlı bir iş olmayacağı görüşündeyim. Galatasaray camiasında sadece Özhan Canaydın'a değil, Canaydın'ın listesindeki kimseye güven yok. Canaydın için belirttiğim gibi camiayı karşınıza alırsanız, görevde kalmanız uzun sürmez.
Galatasaray'da Fenerbahçe ve Beşiktaş maçları öncesi bu gibi gelişmelerin yaşanması oyuncuları nasıl etkiler bilemiyorum fakat olumlu etkilemeyeceği kesin.

Aleksandr Kerzhakov


CM'nin yıldız isimlerinden Kerzhakov, Sevilla'da tutunamadı. Pek fazla forma şansı bulamamasının gitmesinde etken olduğu aşikar. Fakat neden Dinamo Moskova'ya transfer oldu, anlamış değilim. Pekala Avrupa'nın orta halli takımlarında forma giyebilirdi ama olmadı.
Transfer ücreti olarak 7 milyon € ödenmiş 25 yaşındaki forvete. 1-2 sene sonra tekrar Avrupa'da görebiliriz kendisini.
Kariyer olarak, 2001-2006 sezonlarında Zenit Saint Petersburg'da 159 maçta 69 gol, 2007-2008 sezonunda Sevilla ile 26 maçta 8 gol atmış. 

Kimler geldi kimler geçti


Pek belli etmesem de nostalji hastası bir adamımdır. Böyle bir bölüm oluşturup zaman zaman paylaşmak istedim.

24 Şubat 2008

Glory Glory Tottenham Hotspur!


Beklenen gün geldi, Carling Cup'ta final oynandı. Galip zaten benim açımdan favori olan Tottenham oldu. Juande Ramos ile bu takım çok kupalar kazanacak. Ayak sesleri şimdiden duyulmaya başladı. Bu arada maçtan kısaca bahsedecek olursam, Chelski Didier Drogba ile öne geçti. Tottenham Berba ile cevap verdi fakat gerisi 90 dakika içinde gelmedi. Uzatmaların ilk yarısında Jonathan Woodgate'in attığı gol ile Tottenham 2-1 galip ayrıldı Wembley'den. Sevinçliyiz, mutluyuz.
Martin Jol'un başlattığı Tottenham devrimini Juande Ramos daha da ilerilere götürecek.

Kari Byron


Mythbusters'ın süper şeker kızı. Ailecek hastasıyız.

Malzeme ve Teknoloji Çalıştayı


7-8 Mart 2008'de Eskişehir'de gerçekleştirilecek bu çalıştaya mesleğimiz itibariyle teşrif edeceğiz. Nedir ne değildir görmek için gitmek güzel olacak. Ayrıyeten şahsıma kalacak  yer ayarlamalarıyla taktirimi kazanmıştır. Teşekkür ederim.
Program şöyle:
7 Mart 2008
09:00-10:30 KAYIT
10:30-11:00 Açılış Konuşmaları
11:00-11:45 Hard Disk yapımında malzemenin önemi
12:00-13:30 ÖĞLE YEMEĞİ
1. oturum
13:30-14:00 Yurtbay Seramik
14:00-14:15 Çay-Kahve Molası
14:15-14:45 TEI
14:45-15:00 Çay-Kahve Molası
15:00-15:30 Paşabahçe
15:30-15:45 Çay-Kahve Molası
15:45-16:15 Kütahya Porselen
16:15-16:30 Çay-Kahve Molası
16:30-17:30 Türkiye Metalurji Mühendisleri Odası
18:00-19:00 Akşam yemeğİ (T.S.D. tarafIndan)
20:00-23:00 CAFE 222

8 Mart 2008
10:00-12:00 Bölüm ve Lab. Gezisi - II. Elektron Mikroskobi Görüntü Sergisi
12:00-13:00 ÖĞLE YEMEĞİ
2. Oturum
13:15-13:45 Renault
13:45-14:00 Çay-Kahve Molası
14:00-14:30 BLS Birleşik Lastik Sanayi A.Ş.
14:30-14:45 Çay-Kahve Molası
14:45-15:00 Arçelik Buzdolabı Fabrikası
15:00-15:30 Çay-Kahve Molası
15:30-16:00 Eczacıbaşı
16:00 KAPANIŞ

Detaylı bilgi için: http://www.mtk.anadolu.edu.tr/mtc/

Torino - Juventus


Nihayet büyük derbi geldi çattı. İşçi kökenli taraftarıyla Torino, burjuva kökenli taraftarıyla Juventus... Juventus daha başarılı olsa da Torino'nun yerli halkı Toro'yu desteklemekte. Ligdeki durumlarına bakacak olursak Juventus 47 puanla 3. sırada, Torino ise 26 puanla 12. sırada.
Heyecanı yüksek, gergin, tribünleri müthiş bir maç bizi bekliyor. Umarım Torino bu maçı alır da iyice keyiflendirir bizi.

Eduardo Alves Da Silva

Sahalarda görmesi en çok can yakan şeydir ayak kırılması. İnsan kendi ayağı kırılmış kadar üzülüyor. Zamanında Uche, Metin Diyadin'i de görüp gözlerimizi kapatmıştık.
Yine aynı şey oldu. Bir futbolcunun ayağı kırıldı. Eduardo Alves Da Silva'nın. Defansın o müdahaleyi yaparken ne düşündüğünü çok merak ediyorum. Merak edenler için ayağı kıran isim Martin Taylor...



 

Özhan Canaydın


Galatasaray'da bir dönem daha sona erdi. Şimdiye kadar kaç tane Galatasaraylıyla konuştuysam derin bir 'oh' çekiyor. Geçen sene istifa sesleri yükselmişti zaten. Taraftarı karşısına aldıktan sonra hiç bir başkan bir kulüpte uzun soluklu olamaz.
Özhan Canaydın'dan geriye kalanları düşününce pek bir şey gelmiyor aklıma. En azından şimdilik birkaçını sıralarsam:
-Seyrantepe projesini başlattı.
-Pires'in uçağına kadar herşeyi hazırdı, olmadı.
-Galatasaray'ın klasik  hedefleri olan Gallardo ve Insua istendi, bir süre sonra yaşları ilerlediği için vazgeçildi.
-Fenerbahçe'nin şampiyonluk serisi bozuldu.
-Aklıma gelen en önemli resim ise 6-0'lık maçta Aziz Yıldırım'ı tebrik etmesiydi. Keşke skordan dolayı tebrik etseydi.
Genel olarak centilmen bir adamdı. Bir dönem kulüpler birliği başkanlığı da yaptı. Buraya kadarmış. Bakalım gelen gideni aratacak mı. Seyrantepe projesi bittiğinde yeni başkan mı tebrik edilecek yoksa Özhan Canaydın mı? Zaman herşeyin ilacı sanırım.

Goodbye Anfield Road




Liverpool taraftarı yeni stadları için heyecanlıymış. Anfield Road'daki tarihi oraya da aktarabilirlerse ne mutlu!
Aşağı yukarı şöyle bir şeyler olması ön görülüyor.

Antalyaspor - Kocaelispor


Kocaelispor 2. ligde geçirdiği kötü günleri bu sene biraz olsun unuttu ve süper lig heyecanını yaşamaya, yaşatmaya başladı.
Kardeş takım Antalyaspor deplasmanına ilgi büyük. Antalyaspor yönetimi de kardeş takıma kıyak geçerek 2 ytl yapmış. Karşılıklı centilmenlik güzel şey.
Kocaeli inanmış durumda. Belediye takımlarının yerine Süper lig'de bulunmayı kesinlikle hak eden bir takım. Başarılar diliyorum.
Meraklısına; maç yarın 1'de...

St. Pauli


Hamburg'a ilişkin farklı bir yaklaşım. Hamburg ile bir alıp veremediğim yok. St. Pauli sempatizanı da değilim, ama güzel bir çalışma..

Yerim #1

 
Mümkünse istiyorum bundan bi' tane!

Tottenham - Chelsea


Carling Cup finali. Ne söylesek, ne yapsak boş. Yarın Wembley'e kilitlenecek gözlerimiz. Juande Ramos ile ilk kupamızı almak için dua etmeye başladık.

Wembley stadına gidecek Tottenham'lı taraftarlar, biletlerinde yazılı olan koltuklarda bayraklar görecekler. Daha önce bir benzeri White Hart Lane'de yapılmıştı. Takımı motive edecek her şey yapılmalı. Gerekirse "Carling Cup'ı getirin bize canımızı verelim size" diye bağırılmalı.
Maç saat 17:00'da başlayacak ve Tv8'den canlı yayınlanacak. Umarım çıldırtan spiker yorumlarına rastlamayız. Nitekim stresli bir maç...

Torino - Parma


Son haftalarda, belki de son aylarda izlediğim en keyifli karşılaşmaydı. Torino kendi sahasında Stellone'nin golüyle 1-0 öne geçmesine rağmen üstünlüğünü koruyamadı. Hatta üstünlüğünü baya bir kaybetti. Gasbarroni'nin iki, Morrone ve Budan'ın golleriyle 4-1 yenik duruma düştü. Fakat yılmayan Torino Natali, Stellone ve Di Michele'nin golleriyle durumu 4-4'e getirdi. Son dakikalarda Parma kalesine sağlı sollu gelen, golü çok isteyen Torino gole çok yaklaştı. Sağdan açılan ortaya heyecandan kimin vurduğunu görmediğim vurulan kafa vuruşu çataldan döndü. Eğer ki gol olsaydı, ben bile sokaklara çıkıp galibiyet turu atacaktım. Olmadı...

Böyle keyifli bir maç izlettiği için öncelikler Torino'ya, azıcık da Parma'ya teşekkürler.

Fenerbahçe - Bursaspor


Aslında puan kaybı bekliyordum bu maçta. Sevilla galibiyetiyle moral bulan, fakat basınımızın her şeyi olduğu gibi onu da abarttığı bir Fenerbahçe, Şükrü Saracoğlu stadında en son yenildiği takım olan Bursaspor ile karşılaştı.

Yedek kadro ile çıkmak mantıklıydı. Çarşamba günü oynanacak Galatasaray maçı öncesi as oyuncuları dinlendirmek, yedekleri formda tutmak için yerinde bir hamleydi. Fakat yedekler hangi takımda oynadıklarını unutmuş olmalı. Bu malubiyette hatası olan en son kişi Arthur Zico'dur.

Türk futbolcuların büyük kısmında yedek kaldıktan sonra kendini salma baş gösteriyor. Bu yüzden yedek kulübesine daha bir zincirliyorlar kendilerini. Sahaya çıktıklarında ise sudan çıkmış balık gibi oluyorlar. Sanki takım arkadaşlarıyla ilk defa oynuyormuş gibi pas ve kademe hataları, gereksiz top şişirmeler... Eğer Fenerbahçe gibi 3 kupayı da can-ı gönülden almak isteyen bir takımda oynuyorsanız, kendinizi her daim hazır tutmalı ve sıranızı beklemelisiniz. Çünkü elbet sıra size gelecek.

Bursaspor taraftarında Samet Aybaba hakkında güvensizlik söz konusu gördüğüm kadarıyla. Bursaspor gerçekten büyük bir camia. Süper ligde her zaman bulunması gereken tatlardan biri. Umarım en kısa zamanda toparlanırlar ve eski günlerine dönerler. Fenerbahçe galibiyeti onlar için ekstra bir moral olacaktır ama rehavete kapılmadan hedeflerinde ilerlerler umarım. Çünkü Fenerbahçe'yi yenip ertesi hafta Gençlerbirliğine veya alt sıralarındaki herhangi bir takıma yenilirsen galibiyetin hiç bir anlamı yok.

23 Şubat 2008



 
^

Powered by BloggerFlamboyant Striker by UsuárioCompulsivo
original Washed Denim by Darren Delaye
Creative Commons License