28 Ekim 2008


Xabi Alonso‘ nun attığı gol hem Liverpool’ a King’s Road’ da galibiyeti getirdi hem de Chelsea’ ye 86 maç aradan sonra kendi sahasında mağlubiyeti tattırdı. Chelsea en son 2004 şubatında Arsenal' e kaybetmişti.
Bu sezon yayın yapan kanallar yüzünden premier lig maçlarını takip etmeye pek fırsat bulamıyorum. Liverpool ise premier lig’ de şampiyon olmasını istediğim tek takım. 1992-1993 sezonunda kurulan premier lig’ de şampiyonlukları yok. son şampiyonlukları ise fırtına gibi estikleri 80 şi yılların sonunda, 1989-1990 sezonunda geldi. Her sene lige büyük umutlarla başlanır ama daha ilk 10 haftada yarıştan kopulurdu. Rafa Benitez ile girilen yeni yapılanma ile de ligde şampiyonluk gelmemiş fakat 2005 yılında şampiyonlar ligi kupası kazanılarak büyük bir başarıya imza atılmıştı. Bu sezon ise işler “şimdilik” farklı gözüküyor. şu an 9 maçta topladıkları 23 puanla liderlik koltuğundalar. Tabi önemli olan bu liderliği sene sonuna taşıyabilmek. bizim tek yapabileceğimiz bekleyip, görmek. Bakalım “o gece bu sene” mi?

Fenerbahçe:5 Bursapor:2

Bir çiçekle bahar gelmez sanırım bu maçı en iyi özetleyecek söz olur. Fenerbahçe yine tutuk başladı. Baktı ki aynı tas aynı hamam, nihayet önde basma pratiği yapmaya başladı ve sonuç geldi.

Volkan Demirel: Yan toplara daha bir özgüvenle çıktı. Topu oyuna daha hızlı sokmayı öğrenmesi gerekiyor. Elinde erittiği her saniye kontra atak şansımızı o derece azaltıyor.

Gökhan Gönül: Sağ kanatta tek başına oynamasına rağmen kanadını çok iyi savundu. Basit top kayıpları yapmasa hatasız bir maç çıkaracaktı. Hücumda da sağ taraftaki tek etkili isimdi.

Edu Dracena&Diego Lugano: Rakip santraforlara yakın oynadıklarında daha etkili olduklarını herkes gördü. Umarım kendileri de, Luis Aragones de görmüştür. İkisi de kafayla golünü attı. Lugano'nun gol sevincindeki hırsı "bugün bir şeyler olacak" diye düşünmemize vesile oldu.

Roberto Carlos: Eleştirmenin haddime olmadığı için hakkında bir iki kelam karalamamıştım. Bu maçta Roberto Carlos gibi oynadı diyim siz anlayın. Tecrübesine ihtiyacımız var.

Semih Şentürk: Pek göze batmadı fakat kesinlikle olumlu bir futbol oynadı. Hep genç kalsın, hep bizimle kalsın...

Selçuk Şahin: Hayatının performansını sergiledi. Ondan istenen her şeyi harfiyen yerine getirdi. Gördüğü kırmızı kartın haksız olduğu ortada, söylemeye gerek yok.

Josico: İyiydi vesselam. Bir çiçekle bahar olmaz diye kendisine de belirtelim.

Uğur Boral: Toptan hızlı koşmaya çalışmamalı. Topu sürerken önünde tutsa daha iyi olabilir. Düşük formunu yavaş yavaş düzeltmeye başladı ama hala yeterli değil.

Alex de Souza: 1 gol 2 asist. İstatistiklere oynadı yine. Hücumumuzu yöneten adam.

Güiza: Fenerbahçelilerin en çok gol atmasını istediği 2. isimdi dün akşam. Çok çabaladı. İyiydi ama atamadı. Canı sağolsun. Bir sonraki maçta alacağımız olsun.

Deivid de Souza: Çok özledik adam seni. Top gole giderken gözlerimiz dolmuştu. Çok üzüldük çünkü sana. Kendi ayağımız kırılmış gibi canımız yandı. Top ağlara gitti sonra. Saklıyorduk gözlerimizin dolduğunu, baktık sen ağlıyorsun. Biz de çıkaracaktık göz yaşlarını sakladığımız yerden, serde erkeklik var ağlayamadık... Tekrar hoşgeldin yürekli ve eğlenceli adam. Tam sana ihtiyacımız olduğu anda çıktın geldin.

Harry Redknapp#2


Tottenham, beklentilerin büyük olduğu bir kulüp. 8 maçta 2 puanla son sıraya demir atmış durumda. acaba redknapp da olası bir başarısızlık durumunda, türkiye’ de duymaya alışık olduğumuz “bu takımı ben kurmadım“ bahanesine sığınır mı?

Düşünceli hallerini bu sezon bol bol göreceğiz gibi….

Harry Redknapp Tottenham'da!

Bir kaç haftadır türküsünü çığırdığımız, "Juande Ramos gitsin!" nidalarımızı sonunda duyan birileri çıktı. Juande yardımcılarıyla birlikte görevinden alındı. Yeni hocamız için 5 milyon paund tazminat ödenmiş. Juande'nin ayrılması için ne kadar tazminat ödendiğini bilmiyorum.



 
^

Powered by BloggerFlamboyant Striker by UsuárioCompulsivo
original Washed Denim by Darren Delaye
Creative Commons License