12 Aralık 2008

Tottenham Hotspur - Manchester United

Maç hakkında ilginç istatistikler;

  • Harry Rednapp, Sir Alex Ferguson'a karşı 2'si lig, 3'ü FA Cup'da olmak üzere 5 galibiyet almış.
  • Alex Ferguson'ın 22 yıllık Manchester United macerası boyunca Tottenham 19 kez menejer değişikliğine gitmiş.
  • Tottenham son 15 Manchester United maçından galibiyet çıkaramamış. Son maçta çok yaklaşsa da 90+3'te Tevez'in golüne engel olamadı.
  • Machester United, Premier Lig'de en fazla Tottenham'dan puan çıkarmış. (75 puan) Az değil mi diyenleriniz olursa diye Premier Lig'in 1992'de kurulduğunu hatırlatalım.

Tottenham açısından;
  • Bu maçı alırsak puanımız 21'e çıkacak.
  • Harry Redknapp yönetiminde 12 maça çıkıp bunlardan 9'unu kazandık. Etkileyici bir performans diyip, dilimizi ısırmayı ihmal etmeyelim. Kulakların çınlasın Juande!
  • Tottenham bu sezon sadece ligde son 5 dakikada 6 gol attı. Arap atı misali bir geç açılmaktan mı bilemedim.
  • Everton maçına kadar White Hart Lane'deki her maçı kazandık. Everton maçında 1-0 yenildiğimizi hatırlatalım.
  • Bu maçtan sonra UEFA kupasında Spartak Moskova ile karşılaşacağız.
  • Alan Hutton ve Giovani Dos Santos bu maçta da görev alamayacaklar. Uzun bir süre oynamaları beklenmiyor zaten. Hutton o kadar değil de, Dos Santos dönse iyi olurdu be!
  • Kaleci Gomes, şimdiye kadarki tüm lig maçlarına ilk 11'de başladı ve 90 dakika oynadı. Bir kaleciden bekleneceği gibi...
  • Didier Zokora oynarsa, doğum gününden 1 gün önce forma giymiş olacak. 28 yaşına giriyor kendisi.
  • Aynı şekilde Roman Pavlyuchenko'nun da doğum günü yaklaşıyor. 2 gün sonra da ona "Hepi börtdey" diyeceğiz. Bu adamlara en iyi hediye galibiyet olur. Kendi çıkarımı düşünüyorum, evet.
  • Frazier Campbell, Manchester United'dan kiralandı. Eğer oynarsa, 'esas takımına' karşı oynayacak. Sahi sezon sonunda alacak mıyız acaba onu? Ek: Anlaşma gereği Campbell kendi takımına karşı oynayamıyormuş. Geç gördüm kusura bakmayın.
Manchester United açısından;
  • Eski Tottenhamlılar görev bekleyecek hocalarından. Biri Dimitar Berbatov, diğeri Michael Carrick. Yeri gelmişken Carrick'in £18.6 milyona kırmızı formayı giydiğini belirtelim. İyi para...
  • 4 maçtır yenilmiyorlar, son 2 maçlarını kazandılar. En son 2-1 Arsenal'e yenildiler.
  • 4 maçtır da gol yemiyorlar aynı zamanda. Son yedikleri gol yine Arsenal maçında Samir Nasri'nin attığı gol.
  • Maçın berabere bitmesi durumunda Manchester United 600. deplasman puanını çıkarmış olacak.
  • Londra'dan, sadece Tottenham yok tabi, bu sene puan çıkarmakta biraz zorlanıyor gibi duruyorlar. Bu serinin Tottenham ile de devam etmesi dileğiyle...
  • Tevez eğer oynarsa, İngiltere'deki 100. maçına çıkacak. West Ham kariyeri de dahil tabi buna.
  • Wayne Rooney 1 maç, Patrice Evra 4 maç cezalı. Dolayısıyla bu maçta yoklar.
  • Eksiklerden bahsetmişken, Carrick ve Ferdinand'ın durumu kritik. Ferdinand oynamak istediğini söylemiş fakat maç saatinde belli olur durumu sanıyorum. Berbatov büyük ihtimalle sahada olacak. Onun da bir sakatlığı vardı.
  • Manchester kazanırsa puanını 34'e çıkaracak fakat 3. sıradaki yeri değişmeyecek.
İki takım arasında;
  • Tottenham sadece iki maçta gol yememiş Manchester'dan. O iki maç da golsüz berabere bitmiş.
  • Tottenham Son kazandığında golleri Les Ferdinand ve Willem Korsten atmış. Maç 2-1 sonuçlanmış. Sene 2001, maç White Hart Lane'de. Artık kazanma zamanı gelmiş.
  • Lig tarihi boyunca takımlar (Premier Lig dahil) 142 kez karşı karşıya gelmiş. Bunların 35'ini Tottenham, 70'ini Manchester United kazanmış. 37 maç berabere bitmiş.
  • Premier Lig'de ise 16 kez karşı karşıya gelmişler. Bu maçların 3'ünü Tottenham, 23'ünü Manchester United kazanmış. 6 maç berabere bitmiş.
  • Tottenham Premier Lig'de kazandığı maçların tümünü kendi sahasında kazanmış.
  • White Hart Lane'deki son maç 1-1 berabere bitti. Tottenham'ın golünü şimdi Manchester United'da oynayan Berbatov(21') attı. Manchester'ınkini ise üstte de bahsettiğim gibi Carlos Tevez(90+3') attı.
  • Maçı Mike Dean yönetecekmiş merak eden olursa. Mike Dean bu sezon 14 maçta 5 kırmızı 55 sarı kart çıkarmış.
  • Tottenham'ın Sunderland'e 2-1, deplasmanda Portsmouth'a 2-0 yenildiği ve yine deplasmanda Manchester City'i 2-0 yendiği maçları yönetmiş.
  • Manchester United'ın ise bu sezon tek maçını yönetmiş. O maçta da Man U kendi evinde Hull City'i 4-1 yenmiş.
Her şeyi yazmışım da maçın ne zaman olduğunu yazmamışım. Maç yarın (13.12.2008) TSİ 19.30'da.

Tuncay Şanlı ve Chelsea

Tuncay'ın Middlesbrough ile anlaştığı açıklandığında kimi çevrelerde hayal kırıklığı oluşmuştu. Fenerbahçe'den ayrılması için en az Chelsea, Arsenal ne biliyim Manchester United'ın teklif yapması gerekirmiş. Bunu söyleyenlerin bir kısmı o anki duygu yoğunluğuyla söyledi, eminim. Diğer kısmına ise hiçbir şey söylemek istemiyorum.
M'boro için ayrıldığında bende de hayal kırıklığı oldu açıkçası. Yanlış anlaşılmasın küçümsediğimden değil. Yanlızca M'boro'yu sevmiyorum, ondan. Sevmiyorum kardeşim zorla mı? hehe.
Bir kanı daha vardı ki bu görüşe ben de katılıyordum. "Tuncay İngiltere'de yapamaz." Tuncay'ın kısıtlı teknik yeteneğinin İngiltere'de oynamaya elvermeyeceğini düşünüyordum. Fenerbahçe'deyken kaval kemiğiyle attığı golleri unutmuş değiliz. Boro'dayken bir ara takip ediyordum. Ufak da olsa bir gelişme vardı. Sonra uzun bir süre ara verdim izlemeye. Ta ki milli takım maçına kadar.
Tek maçlık performansla futbolcu değerlendirmenin ne kadar yanlış olduğundan bahsederiz hepimiz. Tuncay'ın o maçtaki performansı hakkında bu yazdıklarım, öncelikle onu söyleyeyim. Attığı bir şutta kaleyi yıkmaya yeltenmesi, aşırtma goller atması falan tekniği hakkında biraz bilgi verdi. Geliştirmişti kendini, evet. Hırsına baktık, o hala aynı. Zaten o hırsı olmasa bu denli büyük bir gelişmeyi gösterebilir miydi? Sanmıyorum.
İngiltere'ye ilk gittiğinde sanırım Lig TV'ye bir ropörtaj vermişti. Diyordu ki; "Bu ligde kalıcı olmaya geldim. " Çok da gizli olmayan bir mesaj içeriyor bu ifadesi. M'boro'dan sonra yükselmeyi planlıyordu. Çok fazla yorum okudum, yavaş yüksel de saçın başın dağılmasın diyen. Ben de çok fazla ihtimal vermiyordum üstte de belirttiğim gibi. Bugünlerde adı Chelsea ile anılıyor. İnanasımız gelmiyor. "Chelsea mi? Hadi canım!" Mavi formayla salınırken görmeden inanamayacağız sanırım.
Nerden nereye kırmızı yanaklı çocuk. Saç baş da yoldurdun, sevinçten ağlattın da. Seninle beraber biz de hırslandık sahada. Umarım gittiğin her takımda başarılı olursun. Yolun açık olsun Tuncay'ım. Arada bir ruhunu gönder bizim ruhsuzlara!



 
^

Powered by BloggerFlamboyant Striker by UsuárioCompulsivo
original Washed Denim by Darren Delaye
Creative Commons License