30 Kasım 2009

Manchester United - Tottenham

Carling Cup çeyrek final karşılaşması yarın Manchester United ile Tottenham arasında Old Trafford'da oynanacak. Geçtiğimiz sezon bu iki takım finalde karşı karşıya gelmişlerdi. Penaltılara giden maçın sonunda kupayı Manchester United kazanmıştı. United'ın penaltılarını Giggs, Tevez, Ronaldo ve Anderson gole çevirmişti. Tottenham'ın penaltılarında ise Corluka atmış O'Hara ve Bentley kaçırmıştı. O'Hara penaltı atışları sonrasında gözyaşlarını tutamamıştı.

Tottenham'ın Manchester United'ı uzun zamandır yenemediğinden bahsetmiştim. En son Old Trafford'ta yaklaşık 20 yıl kadar önce Gary Lineker'in golüyle kazanmışlar.

İki takım şimdiye kadar 170 kez karşılaşmış. Bu maçların 79'unu Manchester, 46'sını Tottenham kazanmış. 45 maç ise berabere bitmiş. Ezici bir üstünlük. United ayrıca son 20 lig+kupa maçında Tottenham'a yenilmiyor. Bu maçların 15'ini kazandılar, geriye kalan 5 maç berabere bitti. Bu istatistik Tottenham'ın 2001'de White Hart Lane'de 3-1 kazandığı maçı kapsamıyor.

Manchester United bu kupayı daha önce 3 kez kazandı. Üçünü de kazanırken takımın başında Sir Alex Ferguson vardı. Ayrıca bu kupada yedikleri son gol geçen sezon yarı finalde Derby'nin attığı goldü.

Tottenham ise son 15 Carling Cup maçında sadece 1 kez yenildi. Bu kupayı 4 kez kazanıp, 3 kez de finalde kaybettiler. Harry Redknapp'in bu kupadaki en büyük başarısı geçen sezon Tottenham ile ikinci olmasıydı.

Peter Crouch 4 golle şimdilik kupanın en fazla gol atan oyuncusu. Bu maçta forma giyer mi bilemiyorum. Harry Redknapp kadroda değişiklik yapmayı düşündüğünü, antremanda çok çalışan isimlere şans verip, bazı oyuncuları dinlendirmek istediğini söylemiş. Kesin olan Ledley King'in bu maçta da oynayamayacağı. Kadrolar yarın netleşir, ona göre bir not düşerim buraya.

Bu arada maçı Kanal A yayınlayacak. Premier Lig'e, Carling Cup'a ve hatta FA Cup'a hasret kalmış arkadaşlar kaçırmasın. Bu güzel ligi şifreli yayınlayanlara da... Neyse bir şey demiyorum. Maç TSİ 22:00'da oynanacak. Yarınki bir diğer karşılaşma Portsmouth ile Aston Villa arasında oynanacak.

El Clasico'nun Ardından

+ İkerciğim ha bu dürbünü al yeğenim, artık bizi dikiz aynasından göremeyeceksin haa..

O an #2

Franco Di Santo topa yetişmeye çalışırken... (Resmin üstüne tıklamak faydalı bir şeydir.)

Geçmiş olsun Benzema

Futbolcuların trafik kazası haberleri arka arkaya gelmeye başladı. Marca'nın haberine göre Benzema Barcelona maçından sonra eve giderken kaza yapmış. Sanırım bariyerlere çarpmış. Aracında ciddi hasar olmasına rağmen Benzema'ya bir şey olmamış. Tekrardan geçmiş olsun.

Stefan Kießling

Bundesliga'da 14 hafta sona erdi. Gol krallığında ilk sıradaki isim 12 golle Stefan Kießling. Leverkusen'in bu sezon attığı gol sayısı 30. Werder Bremen 31 golle en fazla gol atan takım. Her neyse geçtiğimiz hafta Leverkusen'in Stuttgart'ı 4-0 yendiği maçta hat-trick yaptı. Bu sezonun Edin Dzeko'su Kießling mi acaba?

Pavlyuchenko Roma'ya mı?

Tottenham'ın mutsuz ve formsuz ismi Pavlyuchenko. Geçtiğimiz sezon da oynayamadığı için mutsuzdu. Bu mutsuzluğu ilk 11'de başladığı bir maçta oyundan alınınca tavan yaptı. Hocasının elini sıkmadan, kulübeye uğramadan soyunma odasına gitti. Her ne kadar özür dilediyse ve yaptığı hareketin hocasına yönelik olmadığını, kendine kızdığını söylese de Harry Redknapp ile aralarına kara kedi girdi bir kere. Roma teklif yapmış. Pavlyuchenko şimdi kulübünden Roma ile görüşebilmek için izin bekliyor. Forvet ihtiyacı ortada olan bir takıma gitmek beklentilerin büyümesi demek. Uzun süredir adam gibi forma şansı bulamadığı göz önüne alınırsa, üstündeki baskıyı kaldırabilir mi giderse? Bunu zaman gösterecek.

FA Cup eşleşmeleri

Tottenham Hotspur v Peterborough United
Brentford v Doncaster
Middlesbrough v Manchester City
Stoke v York
Notts County v Forest Green
Huddersfield v West Brom
Sheffield United v QPR
MK Dons v Burnley
Chelsea v Watford
Nottingham Forest v Birmingham City
Preston v Colchester
West Ham v Arsenal
Villa v Blackburn
Portsmouth v Coventry
Sunderland v Oxford United
Wigan v Hull
Everton v Carlisle
Sheffield Wednesday v Palace
Tranmere v Wolves
Blackpool v Ipswich
Fulham v Swindon
Stockport/Torquay v Brighton
Scunthorpe v Barnsley
Southampton v Rotherham/Luton
Bristol City v Cardiff
Reading v Liverpool
Staines/Millwall v Derby
Plymouth v Newcastle
Leicester v Swansea
Bolton v Lincoln
Accrington Stanley/Barnet v Gillingham
Manchester United v Kettering/Leeds

West Ham - Arsenal eşleşmesi dikkat çekici. Aston Villa - Blackburn eşleşmesi de iyi olmuş.

Aston Villa: 1 Tottenham:1

Öncelikle burada maça ait bir kaç istatistik vermiştim. Tekrar göz atmakta fayda olabilir. Fenerbahçe - Kasımpaşa maçını izlediğim için, Tottenham'ın maçını izleyememiştim. Sağolsun bir arkadaş tüm maçı atmış rapide, bu sayede izleyip yorum yapabiliyorum.

Harry Redknapp yaklaşık olarak tahmin ettiğim 11'le başladı maça. Ben Dawson'ı kesip Bassong'u oynatabilir demiştim ama Woodgate sakatlığı yüzünden kadroda yer alamayınca, onun yerine Bassong'u oynattı. Aston Villa'da ise tahmin ettiğim kadroda Warnock yerine Beye, Sidwell yerine Reo-Coker oynadı. Beye ve Bassong hatırlayacağınız gibi geçtiğimiz sezon Newcastle United'ta birlikte oynamışlardı.

Daha önceki yazılarımda Dawson'a güvenmediğimi, her an hata yapabilecek biçimde oynadığını söylemiştim. Maçın henüz 55. saniyesinde saçma sapan işler yapmaya kalkıştı ve başarılı olamadı. Allah'tan golle sonuçlanan bir atak olmadı.10. dakikada Aston Villa'nın golü kornerden geldi. Milner ön direğe kesti topu. Cuellar kafayı vurdu. Ön direkte Assou-Ekotto omzuyla çıkardı topu. Palacios'un marke ettiği Agbonlahor, neredeyse onu da kaleye sokup golünü atacaktı. Bu sezonki 8. golü oldu bu.

20. dakikada Tottenham gole çok yaklaştı. Defoe'nin şutu kaleciden dönüp Dawson'ın önüne düştü. Onun şutunu çizgiden Cuellar çıkardı. İlk yarıda Kranjcar'ın bir şutu dışında maçta pek bir pozisyon olmadı. İki takımda birbirine üstünlük kurmaya çalışsa da başarılı olamadılar. Aston Villa defansında Cuellar'ın etkili oyunu Tottenham forvetlerinin pozisyon yakalamasını zorlaştırıyor. Villa'nın önde olması biraz daha defansif oynamalarına sebep oluyor. Orta sahalarının etkili oyunuyla da Tottenham orta sahasının servis yapmasını zorlaştırıyor. Özellikle Luke Young, Aaron Lennon'a çok yakın oynayıp pozisyon yaratmasına engel oluyor.

İkinci yarıda Tottenham üstün olan taraf. Daha rahat oyun kurup, daha rahat Villa'nın üstüne gidebiliyorlar. Kranjcar'ın uzaktan şutları ve Crouch'un hava toplarındaki etkinliği tehlike yaratıyor. Şaşırdığım bir konu Dawson'ın maçın başındaki pozisyondan itibaren hatasız oynuyor oluşu. 73. dakikada Defoe topu elle düzeltip ağlara gönderdi ama hakem bunu gördüğü için golü vermedi. Gayet açık bir pozisyondu. 76. dakikada ise Tottenham'ın golü geldi. Hem de Dawson'dan! Golü atınca yakın çekimden fark ettim, maça kaptan olarak çıkmış. Belki bu onu motive etmiştir. Hala bir sebep arıyorum bu performansı için, evet. Assou-Ekotto'nun yaptığı orta defanstan döndü. Dawson şık bir vuruşla ağlara gönderdi ama topu kontrol ederken kol ile göğüs karışımı bir kontrol yapmış. Her neyse, bu gol Dawson'ın 2007 kasımından beri attığı ilk gol.

Tottenham galibiyet için baskıyı arttırsa da bir türlü ikinci golü bulamadı. Bu maç da gösterdi ki Tottenham'ın ilk 4 yolundaki en büyük rakiplerinden biri Aston Villa. Özellikle defanstaki Cuellar'ın performansını çok beğendim. Eğer sezonun geri kalanında daa böyle oynadıysa şüphesiz transfer döneminde adını duyacağız. Şahsen Tottenham'a gelmesini isterim. Maç fazlasıyla 3. sırada Spurs. Arsenal eksik maçında puan kaybederse 3. olarak kalacak. Bu sezon bir şeyler olacak gibi diyip nazar değmesin diye tahtalara vuruyorum.



 
^

Powered by BloggerFlamboyant Striker by UsuárioCompulsivo
original Washed Denim by Darren Delaye
Creative Commons License