30 Mart 2009

Football for fans!

Belçikalıların tribün hareketi. Çoğu takım taraftarı statlarını bu tip pankartlarla donatmış. Bazı istekleri var. İngilizce olarak şurada kısa bir özet geçilmiş. Destekçilerindeniz. Umarım amacına ulaşır.

UEFA aşkına

Tottenham için ligde çok kritik bir hafta. Haftanın açılış maçında Blackburn Rovers'la karşı karşıya gelecekler. Maç ile ilgili istatistikleri sonra yayınlarız.
Tottenham'ın bu maçı alması halinde puan sıralamasında üstüne çıkabileceği 4 tane ekip var. Bunlar Manchester City, Fulham, West Ham United ve Wigan Athletic. Hali hazırda 11. olan Tottenham'ın sıçrama yapması için büyük bir fırsat, çünkü rakipleri zorlu ekiplerle karşı karşıya gelecek.

Arsenal - Manchester City
Fulham - Liverpool
West Ham - Sunderland
Everton - Wigan Athletic

West Ham'ın rakibi o kadar zorlu olmayabilir ama diğer takımların bu hafta işi zor. En azından bir iki sıra yükselse, şahane olur. İple çekelim...

29 Mart 2009

İspanya - Türkiye


Maça böylesine hızlı başladıktan sonra, düştüğümüz durum hiç de hoş değil. ilk dakikalardaki Nihat ve Semih'in şutları dışında Casillas'ı yerde görmedik hiç. Oyunun kontrolü hep İspanyollardaydı. 10 numarası Tuncay olan bir takımın da ayağında top tutması zor oluyor haliyle. Arda da gününde olmayınca topu ileriye taşımakta çok zorlandık. Buna rağmen kaleci Volkana'a gelen ilk tehlikeli top 42. dakikadaydı.


Maçın 2. yarısında da İspanya'nın pas trafiği kesilemeyince Semih - Ayhan değişikliği ile orta sahayı kalabalıklaştırma yolunu seçtik; fakat işe yaradığı söylenemez. İlerde bir adam eksilince İspanya defansı da rahatladı ve İbrahim Üzülmez'in tek başına kaldığı kanatta Sergío Ramos kabusu yaşadık. Torres iki kişinin arasından sıyrılarak kendine pozisyon yaratacaktı ki kendini yerde buldu. Duran topta adamları paylaşamamak sonucu kalemizde golü gördük. Sonrası mutlak İspanya baskısı, 2. gol çabaları...

Bizim bu maçta yenilgimiz tabiki ön görüler dahilindeydi ama Bosna Hersek'in Belçika'daki 4-2lik galibiyeti hiç iyi olmadı. Çarşamba günü biz İspanya ile oynarken onlar kendi sahalarında Belçika ile oynayacaklar. Bizim işimiz zor. Milli takımımızın geride kalan 5 maçta sadece 5 gol attığını da ayrıca belirtmek lazım.

Anket yaptık canlar

Sağ tarafta görebilirsiniz. Sergio Ramos mu? Dani Alves mi?

27 Mart 2009

¡ El Debut !

Pele geçenlerde "Ronaldo ve Robinho'nun ilaç kullanma problemleri var" açıklamasında Maradona'ya da dokundurmadan geçememiş ve 10'un gençler için kötü örnek olduğunu belirtmişti. " Kendisi muhteşem bir oyuncuydu ama başına neler geldiğini hepimiz gördük" demişti.

Maradona ise bu açıklamaya basın mensuplarının sorusu üzerine bugün cevap vermiş :

"qué quieres que te diga, él debutó (perdió la virginidad) con un pibe (con un hombre)".

(size istediğiniz gibi söyleyeyim, kendisi bir erkekle milli oldu.)

2000 yılında ingiliz basınında Pele'nin henüz 14 yaşındayken kendisinden yaşça büyük bir erkek ile cinsel deneyim yaşadığı haberi çıkmış; Pele de bu haberi yalanlamıştı.

Bakalım Pele'nin Maradona'ya cevabı ne olacak? :P

55 Yıl Önce İspanya - Türkiye

Bundan tam 55 yıl önce Türkiye ile İspanya, İsviçre'deki 1954 Dünya Kupası finallerine gidebilmek için de karşı karşıya gelmişlerdi. Bu yolda 3 maç oynanmış, son 2 maç da bu hafta oynanacaklar gibi üst üste oynanmıştı.

Madrid'de oynanan ilk karşılaşmayı İspanya 4-1 gibi farklı bir skorla kazanırken İstanbul'daki maçı ise biz 1-0 kazanmayı başarmıştık. O dönemlerde elemeli maçlarda gol averajına bakıladığı için bir 3.maç oynanması gerekmekteydi.

17 mart 1954 tarihinde Roma Olimpiyat Stadı'nda bu iki takım tur atlayan tarafı belirlemek için tekrar karşılaşılar. Maça İspanyollar hızlı başlayıp öne geçse de Türkiye 2-1 öne geçmeyi başarır. maçın solarına doğru gelen ispanya'nın golüyle karşılaşma 2-2 berabere biter. Yine o zamanlar sonucu belirlemek için penaltı atışları yapılmadığı için kura çekilmesine karar verilir. Bu kurayı ise 10 yaşında Franco Gemma adlı italyan bir çocuk çeker ve Türkiye'yi, hediyelik eşyaları bile hazırlanmış İspanya'nın yerine İsviçre'deki finallere gönderir.

Bu maçlar ile ilgili haber Marca'nın sitesinde yayınlanmış. Herhalde Türk medyası geçmişteki bu güzel maçları unuttu.( Marca haberin finalini ise şöyle yapmış :

Şimdi, 55 yıl sonra, maçın sonucunu belirlemek için Franco Gemma'nınki gibi masum bir el gerekli değil.

Acaba Franco'nun eli hala bizimle mi? Umarım öyledir.

26 Mart 2009

JJB Stadium -> DW Stadium

Wigan Athletic'in stadının adı değişecek. JJB Stadium olan stadın adı sözleşmesi bittiği için yeni bir isim alacaktı. Yaklaşık 10 sene önce yapılan sözleşmenin inanılmaz gibi gözükse de bittiğini söyleyen Dave Whelan yeni stadın adının DW Stadium olacağını belirtmiş.

Heykeli dikilecek adamsın Lefter!

Lefter'in heykeli dikilcek. Grup CK tarafından el atılmış, müthiş bir organizasyon. Resmi siteden de duyurulmuş. Resmi sitede 1907 Ünifeb'den sonra yer alan bir grup daha. Merak ettiğim konu şu, bu organizasyonu Genç Fenerbahçeliler yapsaydı sitede yer alır mıydı?
Onu bunu boşverelim ve CK'nın ellerine, emeğine, düşüncesine sağlık diyelim.

Teşekkürler Spor Servisi

Fuat Akdağ - Boca Juniors taraftarının, Riquelme ile kavgasının ardından Maradona'ya tepkiler sürüyor.
Mehmet Demirkol - Cık cık cık... Yapılacak iş mi bu şimdi? Dinden çıkmış bunlar :)
Fuat Akdağ -Evet ya.
Mehmet Demirkol -Maradona'ya. Hiç yani...

Blogumuzdan bir fotoğrafa yer verdikleri için teşekkür edelim. Bahsi geçen resim de burada bir yerde. Bir teşekkür de fotoğrafı çeken ich'e gelsin.

Tottenham:1 Chelsea:0

Tottenham Chelsea'yi 1-0 yendi. Bariz olmasa da hissedilen bir Tottenham üstünlüğü vardı. Maçın White Hart Lane'de olması buna bir etken olarak gösterilebilir.
Maçın başında Chelsea sağ kanat oyuncularının Tottenham'ın sol kanadını zorlayabileceğini düşünmüştüm. Bekte Assou-Ekotto, önünde Luka Modric vardı. Bir iki pozisyon dışında beklediğim olmadı. Chelsea açısından Frank Lampard, Nicolas Anelka çok etkisizdi. Sonradan oyuna giren Quaresma'nın ayakta durmaya dermanı yok. Tottenhamlılar ise tam bir takım oyunu oynadılar. Aaron Lennon çok etkiliydi. Zaten golün asistini de o yaptı. Yerli futbolcularımıza topun kanattan nasıl içeri gönderileceği konusunda ders olarak gösterilebilir. Hafta içinde yenilenen sözleşme ile daha bir özgüven kazanmış Lennon. Luka Modric de günün iyilerindendi. Sol açık olarak görevlendirilse de ortaya daha yakın oynadı. Top ayağındayken şahsen ben rahatladım. Tempoyu iyi ayarladı.
Şimdi gelelim maçın esas kahramanına, Wilson Palacios. Fiziği zaten iki kişilik fakat futbolu da iki kişilik olunca tadından yenmedi. Aurelio'nun Fenerbahçe'deki zamanlarından hallice oynadı. Chelsea orta sahasını yıprattı. Kalan maçlar ve yorum bir sonraki postta...

Gol sevinci #1

25 Mart 2009

Şampiyonlar Ligi'nde Çeyrek Final # 2




Villarreal - Arsenal
Man. United - Porto
Liverpool - Chelsea
Barcelona - Bayern

Kimlerin çeyrek finalist olacağını tahminimden sonra, çeyrek final eşleşmelerini de bir postta tahmin etmeye çalışmıştım. Bu sefer pek başarlı olamasam da Villarreal - Arsenal eşleşmesini teselli armağanı olarak bilmeyi başardım. Yine turu kimler atlar; bir değerlendirme yapalım:

en kolay kurayı man united çekmiş. bence. fazla zorlanmadan çeyrek finalist olurlar. Barcelona da Bayern karşısında favori turu geçen taraf olma konusunda. Villarreal ise 2006'daki yarı final karşılaşmalarının ardından tekrar Arsenal ile oynayacak. o zaman hatırlanacağı üzere, 2. maçta Riquelme 90. dakikada penaltı kaçırarak takımının elenmesine sebep olmuştu. Bu sefer Riquelme yok, Arsenal de o Arsenal değil ama bence Arsenal turu geçer.

Liverpool ile Chelsea ise 2005'te bu yana 5 yılda 4 kez karşılaşacaklar. 2004-2005 sezonunda yarı finalde liverpool deplasmanda 0-0 lık skorun ardından anfield'da 1-0 kazanarak finale yükselmiş ve istanbul'da kupayı kaldırmıştı. 2006-2007 de ise tekrar yarı finalde karşılaştılar. 1-0 biten iki mçaın ardından anfield'daki penaltı atışları sonrası Liverpool, Atina yolunu tuttu ama 2005 teki rakibi milan'a kaptırdı kupayı. 2007-2008 sezonu yarı finalinde de tur atlama sırası Chelsea deydi. 1-1 biten iki maç sonrası Stamford Bridge' de uzatmalar sonrası moskovadaki finale adını yazdırdı ama manchester united'a kaybetti. Bu sefer çeyrek finalde karşılaşıyorlar. ilk maç 8 nisan'da Anfield Road'da. Turu geçen taraf umarız ki Liverpool olur :)

21 Mart 2009

Kelâmıkibar #8

“The noise of the crowd, the singing and the chanting, is the oxygen we players breathe.” - Danny Blanchflower

Tottenham Hotspur - Chelsea

Derbi geldi çattı. Londra ekipleri karşı karşıya gelecek. Blogumuzda adet olduğu üzere maç öncesi istatistiklerini verelim.

  • Maç White Hart Lane'de oynanacak ve Türkiye saati ile 17:00'da başlayacak.
  • Hakem Mike Dean.
  • Tottenham'da Ledley King'in dizinde bir problem olsa da bu maçta oynayabileceği düşünülüyor. Fakat sakatlığı süren Jermaine Defoe ve hep sakat olan Alan Hutton yok.
  • Chelsea'de ise sakatlığı süren Deco, dizinden sakat olan Paolo Ferreira ve Joe Cole yok. Nicolas Anelka ve Didier Drogba forma giyebilecek.
  • Tottenham'ın ilk 11'i bu isimlerden seçilecek: Gomes, Cudicini, Corluka, Chimbonda, Bale, Dawson, Woodgate, King, Assou-Ekotto, Zokora, Bentley, Huddlestone, Jenas, Lennon, Palacios, Modric, O'Hara, Pavlyuchenko, Bent, Keane, Campbell.
  • Chelsea'nin ilk 11'i de bu isimlerden seçilecek: Cech, Hilario, Taylor, Bosingwa, Mancienne, Alex, Terry, Ivanovic, A Cole, Belletti, Ballack, Obi, Lampard, Essien, Kalou, Malouda, Di Santo, Anelka, Drogba, Quaresma.
  • Bu maç 2008-2009 sezonunun 16. Londra derbisi. Varın siz hesap edin.
  • Tottenham bu sezon sadece deplasmandaki West Ham United derbisini kazanabildi maalesef.
  • İki takım ligde 121 kez karşılaşmış. 41 kez Tottenham, 51 kez Chelsea kazanmış, 29 maç berabere bitmiş.
  • Ligin adı Premier Lig olduğundan beri Tottenham'ın hali içler acısı. Sadece 1 galibiyeti var. Chelsea ise 20 maç kazanmış Tottenham'a karşı. 12 maç berabere.
  • White Hart Lane'de durum biraz daha ortada. Tottenham 22 kez, Chelsea 22 kez kazanmış. 16 maç berabere bitmiş. Eşitlik bugün bozulur. Berabere bitmez bu maç.
  • Tottenham bu kazandığı tek maçı 2006 kasımında White Hart Lane'de 2-1 kazanmış.
  • Geçen sene Tottenham'ın sahasındaki maç 4-4 bitti.
  • Ligin ilk yarısındaki maç 1-1 bitti. Belletti ve Darren Bent'in karşılıklı golleri vardı.
  • Tottenham 35 puanla 11. sırada. Bu maçı kazanması halinde 8.liğe kadar çıkabilir fakat kaybederse 12. liğe düşebilir.
  • Son 5 maçın 3'ünü kazandı, 2'sinde de berabere kaldı Spurs. 5 maçtır yenilmiyor yani. Tahtalara vurun.
  • Chelsea son 4 lig maçını kazandı, ondan önceki maçta berabere kaldı. Biraz gör korkutmuyor değil bu istatistik.
  • Geçtiğimiz günlerde 2014'e kadar sözleşme imzalayan Aaron Lennon oynarsa, 150. lig maçına çıkacak.
  • Michael Dawson oynarsa, ki inşallah oynamaz, 200. lig maçına çıkacak.
  • 3 gün sonra Benoit Assou-Ekotto 25 yaşına giriyor. Bir derbi galibiyeti güzel bir hediye olur bence.
  • Frank Lampard tüm maçlara ilk 11'de başlamış bu sezon. Hayvansın Rıza demek lazım.
  • Anelka mağlumunuz gol kralı. Bu maçı boş geçer, geçmeli... 15 golü var şimdiye kadar.
  • Bizde en çok gol atan oyuncu Darren Bent. 10 golü var bu sezon.
İlk 11'ler büyük ihtimalle şöyle olur:

Tottenham
Kalede; Gomes,
Defansta; Vedran Corluka, Jonathan Woodgate, Ledley King, Benoit Assou-Ekotto,
Orta sahada; Aaron Lennon, Jermaine Jenas, Wilson Palacios, Luka Modric,
Forvette; Robbie Keane, Darren Bent

Chelsea
Kalede; Petr Cech
Defansta; Bosingwa, Carvalho, John Terry, Ashley Cole
Orta Sahada; Obi Mikel, Lampard, Essien, Ballack
Forvette; Didier Drogba, Nicolas Anelka

Yazık...

İnanmıyoruz artık size! Yazık oluyor sakat sakat oynayan Gökhan'a, hırslı Lugano'ya, bizim kadar üzülen Semih'e...
İstemiyoruz artık sizi! Ne ruhsuz futbolcuları, ne taraftarı dışlayan yönetimi, ne Aragones'i...
Kahroluyor taraftar, haberiniz var mı?

20 Mart 2009

Hala inanıyoruz size!

Fenerbahçe bugün Bursaspor karşısına çıkacak. Kocaeli maçındaki kötü performansı bize unutturacak diye umuyorum. Bu sezon hevesimizi kursağımızda çok bıraktı ama olsun. Yine de inanıyoruz. 3 puan, güzel futbol dileğiyle...

Maradona out - Riquelme in

17 Mart 2009

Şampiyonlar Ligi'nde Çeyrek Final


Şampiyonlar ligi 2. tur kuraları çekildikten sonraki postta kurayı değerlendirmiş ve kendime 8 de 5 hedef koymuştum. Bu hedefi de tutturnayı başarmışım. Roma, Juventus ve Atletico Madrid'den falso verdik. Roma ve Juventus'un bu turda elenmesi normal karşılanabilir belki ama Atletico Madrid için bu sonuç tam olarak bir fiyaskodur bence. Özellikle Resino'nun gol atmaya ve kazanmaya muhtaç olduğu bu maçta Forlan'ı yedek bırakması anlamsızdı. Şimdi yine bir tahmin oyunu oynayarak olası çeyrek final eşleşmelerini sunuyorum:

Liverpool-Porto
Bayern Münich-Manchester United
Villarreal-Arsenal
Chelsea-Barcelona

16 Mart 2009

Şampiyon Kokoreç

Bu sezon maçlarından birine Kocaelispor bu forma reklamıyla çıktı. Çoğu kişiye komik gelmiş bu ama aslında trajikomik bir olay.
Geçtiğimiz haftalarda maça 'Şampiyon Kokoreç' reklamıyla çıkmışlardı. Türkiye'nin en büyük sanayi kentinin takımının bu reklamlarla sahaya adım atması, Kocaelisporluların değil de sanayicilerin utanması gereken bir durum. Tonla fabrika var ama hiç kimse bir kokoreççinin verebileceği meblağı ödemiyor. Yazık çok yazık.
Forma sponsorlarıyla anlaşma maç başına yapılıyor İzmit'te. Mesela Hacettepespor maçına reklamsız formayla çıktı Körfez ekibi. Biz tribüncülerin sevindiği bir şey olsa da, kulüp açısından kötü oluyor.
Sohbeti geçerken, Murat Hacıoğlu, bir kaç futbolcu ve yönetici lafı forma reklamına getiriyor.


"Bu hafta reklam veren yok, reklamsız çıkacağız."

Anadolu'nun en büyük takımlarından birinin maçında gözükmek üzere reklam bulunamıyor! Bunun üzerine Murat Hacıoğlu, Şampiyon Kokoreç'in ortaklarından, ben ortaklarıma bir sorayım diyor. Yöneticiler de, güzel bir mesaj olur hem de reklamsız kalmayız diyerek kabul ediyor. Yani Murat Hacıoğlu oynadığı takıma forma reklamı veriyor. Yazık... Çok yazık...

İş bu postu Kocaeli'nin yerel televizyonların birinde duyduğum Murat Hacıoğlu ropörtajına göre yazdım.

Bir de buraya bakabilirsiniz.
Yiğit'e düzeltmesinden ötürü teşekkür ediyorum. Ben reklamları karıştırmışım. Doğrusuyla düzelttim. Tekrar teşekkürler.
Bu arada Kocaelispor'la ilgili haber almak istiyorsanız, böyle bir blog varmış: http://korfezinaskiyla.blogspot.com
Takip listemize ekleyelim.

Yürüyedur Tottenham!

Aston Villa'yı 2-1 mağlup ettik. Gerçekten önemli bir maçtı. Bu galibiyet sayesinde Spurs 11.'liğe fırladı. Ne de güzel oldu. Aslında üstündeki ekipler geçemeyeceği takımlar değil ama bekleyip görelim. Harry Redknapp'e de teşekkür etmek lazım sanırım. Dibe vurmuş bir takımı orta sıralara çıkardı. Kalan maçlar şöyle;

  • Chelsea (White Hart Lane),
  • Blackburn Rovers (deplasman),
  • West Ham United (White Hart Lane),
  • Newcastle United (White Hart Lane),
  • Manchester United (deplasman),
  • West Bromwich Albion (White Hart Lane),
  • Everton (deplasman),
  • Manchester City (White Hart Lane),
  • Liverpool (deplasman)
Haftaya Chelsea ile oynuyoruz. Chelsea'nin son 6 deplasman maçına bakarsak, berabere-berabere-mağlup-mağlup-galip-galip gibi enteresan bir tablo ortaya çıkıyor. Derbi maç tabi, bu tip istatistiklerin önemi yok ama insan bakmadan edemiyor. Hatırlatalım, maç 21 martta.

Kopamıyoruz...

Evet, şampiyonluk yarışından kopamıyoruz. Rakiplerimizin puan kaybetmesi kuvvetle muhtemel olan haftalarda istisnasız puan kaybediyoruz. Kalan maçlarımız;

Bursaspor (D), Eskişehirspor, Galatasaray (D), Ankaraspor (D), Ankaragücü, Beşiktaş (D), Denizlispor, Antalyaspor(D), Konyaspor, Trabzonspor(D)

Bütün derbileri deplasmanda oynayacağız. Derbiler dışındaki maçlarımızda zorlanmamamız gerekir ama takımın sağı solu belli olmuyor ki.

14 Mart 2009

Altınbaş kadehe yağ gibi dolsun...

Necip Mirkelamoğlu, Rakıname'de ne güzel anlatmış rakıyı. Merak edenler buraya bir baksın.
Bu akşam ıslatayım diyorum. Bu Fener öldürür adamı. Sağlığınıza canlar...

Not: Yukarıdaki resmi, hoşuma gittiği için koydum. Yoksa rakı Altınbaş'tır. İçiniz, içiriniz.

Kısa kesecektim de Altınbaş demişken bir konuya değinmeden olmaz. Bildiğiniz gibi, başlıkta geçtiği gibi, Sezen Aksu'nun bir şarkısı var. Yine mi çiçek diye. İşte o şarkıda geçer bu söz. Hatırlamayanlar için;

Amanın yine mi güzeliz, yine mi çiçek?
Hamdolsun
Altınbaş kadehe yağ gibi dolsun.

Gel gelelim Yeni Rakı şarkıyı biraz bızıklayıp kendine reklam yapmış. Şarkıyı da Levent Yüksel'e söyletmiş. Ne Levent Yüksel söyleyebilmiş, ne de şarkı olmuş. Her şey olduğu gibi güzel. Sizce olmuş mu?

Amanın yine mi güzeliz, yine mi çiçek?
Hamdolsun
Kadehe Yeni Rakı yağ gibi dolsun.


Gitme...

Sana gitme demeyeceğim... Ama gitme be Lugano!

Deniz n'aptın sen öyle?

Deniz Barış dün mükemmel bir futbol oynadı. Josico saha kenarından izlemiştir de belki yaşından başından utanmıştır dedik ama oyuna girince taslar ve hamamın aynı olduğu anlaşıldı. Fenerbahçe'nin çok kötü olduğu bir günde ışıl ışıldı Deniz.

Gönüllerin Kralı

Evet biraz klişe bir başlık oldu ama idare edin. Gökhan Gönül... Onun için ne söylemeli bilmiyorum. Dün maçta pas hatalarını biraz fazla yaptı. Ama bir çoğu önündeki ruhsuz adamın hataları yüzünden oldu. Emreciksin oyuna girdiğinde hata yapmadı zaten. Her neyse...
Yeri geliyor sağ kanatta tek başına oynuyor bu adam. 100 küsür metrelik bir koridordan bahsediyoruz. Taş olsa dile gelir, önüme bir adam koyun diye. Gıkını çıkarmıyor ve o kadar iyi oynuyor ki... Hep Fenerbahçe'de kalsın. Alex gidince, Semih'ten sonra ikinci kaptan olsun. Sembol olsun.

Gitme Lugano!

Bu adama geldiği günden beri tapıyorum desem yeridir. O agresif tavırları falan bir çoğuna itici gelse de bana son derece sempatik geliyor. Daha önce de bahsetmiştim zaten. Dün canla başla mücadele etti. Kaşı açıldı, durmadı. Böyle yürekli topçular lazım bize. Lugano gibi, Gökhan Gönül gibi, Semih Şentürk gibi...
Yönetim sezon sonu elinde tutamazsa şu ana kadarki yanlış hareketleri listesinde ilk 3'ü zorlar. Ne olur kal be Lugano.

Kazım Kazım

Benim gözümde tamamen bitmiştir artık. Formayı attığında, bir hatadır belki hocaya çok sinirlenmiştir vs. diyerek bir nebze olsun görmezden geldik. Gel gelelim dün akşam oynadığı ruhsuz futbol herkesi çileden çıkardı. Yanlış anlaşılmasın, o formayı taşıyan herhangi bir futbolcunun ıslıklanmasını doğru bulmuyorum.
Önünden geçen topa ayağını uzatmıyor, adam gibi bir tane orta kesmedi falan neyse... Ruh yok kardeşim! Cin olmadan adam çarpmaya kalkışıyor. Yan sanayi Anelka triplerinde. Oysa ki yeteneğine çok güvendiğim bir adamdı.

13 Mart 2009

İnandık size bu sene!

Fenerbahçe bugün Kocaelispor ile karşılaşıyor. Yeşil Siyahlılar şimdiye kadar Kadıköy'de hiç galip gelemedi, yedi kez beraberlikle ayrıldı. Geriye kalan 12 maçı Fenerbahçe kazandı. Bu akşam da Kadıköy serisinin bozulmaması gerekiyor. Son haftalarda yükselen bir grafiğimiz var. Tabii ki bu sadece bize has bir durum değil. Kocaelispor deplasmanda Galatasaray'a 5 attıktan sonra, canlı takip ettiğim Bursaspor ve Eskişehirspor maçlarından Bursa'da berabere kaldı, Eskişehirspor'u ise 1-0 yendi. Düşmemeye inanmışlar.
Fenerbahçe'de kart cezalısı olan Volkan Demirel ve 1 maç ceza alan Emre Belözoğlu yok. Emre'nin yokluğu hasebiyle Aragones bizi şaşırtıp maça çift forvetle başlayabilir diye umuyorum. Volkan atılmasa bile o dikişlerle oynatılmazdı bu maç heralde. Volkan Babacan'a güvenimiz tam.
Ne yapıp edip kazanmamız gerekiyor. Umarım güzel futbolla, iyi bir tribünle 3 puanı alırız.
Hep inandık, yine inanıyoruz size...

10 Mart 2009

Nizamettin Çalışkan

Bugün deplasmanda oynanan maçta 2 gol attı ve takımına galibiyeti getirdi. İyi gidiyor bu sezon, yakındır transfer haberlerinin çıkması. Sözleşmesi de sene sonunda bitiyormuş.
Bu arada eski haberleri kurcalarken, Nizamettin'in 'Türkiye'ye transfer olmayı düşünmüyorum' tandanslı bir ropörtajını okudum. Hayat işte, gelmek istemediğin ülkenin ikinci liginde oynuyorsun.

Sunderland:1 Tottenham:1

Aslına bakarsanız keyifli bir maç değildi. Tottenham'ın 1-0 olsa da kazanacağını düşünürken, ya da temenni ederken, Maçın henüz ilk dakikalarında geriye düştük. Kieran Richardson attı golü. Gerçekten Sunderland orta sahasında çok başarılı bir maç çıkardı. Jermaine Jenas onun kadar top oynasaydı Tottenham sahadan kesinlikle galip ayrılırdı. Sahada yokları oynayan sadece Jenas değildi. Luka Modric adeta beni oyundan alın diye bağırıyordu. O kadar kötüydü ki...
Pascal Chimbonda sol bekte başladı maça. Taraftar teki gösterdi, topu ayağına aldığında ıslıklandı. Zaman zaman hatalar yaptı bu tepki yüzünden. Kesinlikle sol bekte oynayabilecek kalibrede bir adam değil. Adamda gram sol ayak yok yahu! Sadece koşmak için kullanıyor solunu...
Sağ bekteki Corluka da bek oyuncusu değil. Orta yapma özürlü bu adam. Daha önce bir maçta da söylemiştim bunu, arşiv biraz karıştırılırsa bulunabilir. O maçta da maçın en hareketlendiği anlarda, Sabrivari ortalarla çıldırtmıştı.
Palacios'un alınmasına bir anlam verememiştim, hala daha veremiyorum. Sadece rotasyon oyuncusu olur, başka da bir şey olmaz ondan. Tom Huddlestone daha iyi bir oyuncu. Sadece fizikli diye adam alırsan olacağı bu... Hem de futbolda ön liberoların önemi bu kadar artmışken...
Aaron Lennon Tottenham adına maçın en iyisiydi. Etkili bindirmelerle, bire birde adam geçmesiyle kazanmak için bir şeyler yapmaya çalıştı. Tottenham orta sahanın ön kısmını solda Aaron Lennon, ortada Luka Modric, sağda David Bentley'le kurduğunda daha etkili oldu. Nitekim Keano da böyle bir zamanda attı golü.
Kazansak çok iyi olacaktı ama olmadı, sağlık olsun.

09 Mart 2009

Kocaelispor 1-0 Eskişehirspor (2)

Sağolsun 'Pivot Santrafor' işin futbol kısmından bahsetmiş. Ben de biraz tribün kısmına değinmek istiyorum. Eskişehirsporlular kalabalık gelmiş. Kendilerine ayrılan bölümü fazlasıyla doldurdular. Duyduğumuza göre de dışarda kalanlar varmış. Bravo Es Es taraftarına...
Maçtan önce meraklandığım kısım ex-kardeş(!)'e nasıl davranılacağıydı. Eskişehirsporlular ufak bir beklentiyle gelmiş sanırım. Maçtan önce haklarında yapılan olumsuz tezahüratlara "Helal olsun size, helal olsun!" şeklinde yanıty verdiler. Kocaelisporlular ise açık konuştu: "Kardeşlik öldü, Allah rahmet eylesin!"
Kocaeli tribünleri durgundu. Anlaşılmayan bir hava vardı. Takım yüklenmeye başladığında, 12. adam sahaya indi ve takımına yardımcı oldu. Eskişehirsporlular ise görüntü var ses yok kıvamındaydı. Bir iki pozisyon dışında pek etkin olamadılar.
Eskişehirsporlularla birlikte Bursasporlu bir kaç kişi de gelmiş. Nitekim Eskişehir tribününde Bursa bayrağı açıldı. Biz ilkin Es Esliler açtı sansak da yanılmışız.
Kocaelispor'un kazanması çok iyi oldu. Yürüyedur Körfez!

Not: Bu arada değinmeden edemeyeceğim. Eskişehirspor basketbol takımından bozma gibi. Kaleci, defanstaki Vucko, forvette Batuhan Kocaelisporluların yanında bir hayli iri kıyım kaldılar.

Kocaelispor 1-0 Eskişehirspor


Galatasaray ve Bursa deplasmanlarından 4 puan çıkarmayı başaran Kocaeli takımı, Eskişehir maçında da tribünleri her zamanki gibi dolduran taraftarları ile bütünleşmişti. Bu maçta alınacak 3 puan kümede kalma umutlarını arttıracaktı. zaten kocaelispor, ikinci devrenin başından itibaren, erhan altın hoca ile, daha çok mücadele ediyor ve iyi futbol oynuyordu. devre arasında takımın yarısı ile yollar ayrılmış ve neredeyse yepyeni bir kadro kurulmuştu.
maçın ilk yarısında kocaelispor çok üstündü. oyuncular biraz becerekli olsa ilk yarı 3-0 gibi bir skorla bitebilirdi. Daha hemen başında kornerden muhammet'in kafa vuruşu direkten oyuna gerid döndü. sonra adem çalık-ki tribünler tarafından da çok eleştirildi- soldan kesilen topu altı pastan dışarıya vurmayı başardı. Tribünden görebildiğim pozisyonun biraz çaprazda olduğuydu ama evde maçın özetini izlediğimde ne kadar net bir pozisyon olduğunu daha iyi anladım. Taner Gülleri'nin sağ çaprazdan cezasahasına girip altıpas köşesinde 2 oyuncuyu çalımlayarak sağ ayağının dışıyla topu uzak direğin dibinden dışarıya vurduğu pozisyon, gol olmasa bile görülmeye değerdi. Taner'in bir de ceza sahası çizgisi üzerinde düşürüldüğü poziyon var, muhtemel faul, içerdeyse penaltı. maçın ikinci yarısında ise eskişehir daha etkiliydi. batuhan ile bir topları da direkten döndü. ilk 15 dakika iyi yüklendiler ama el saka'nın atılması ile onlar da çek,lmek zorunda kaldılar. Flamboynat Striker ile beklenen golün geleceğinden emindik. bu maç berabere bitse yazık olurdu Kocaeli'ye. Tabi şimdi bunu burda söylemek kolay ama maçı seyrederken yanımdakilere "golün dakikasi 82" demek geçmişti içimden. ve 83. dakikada Taner Gülleri sahneye çıktı ve güzel bir kafa vuruşuyla beklenen golü kaydetti ve sevincini tribünlerle kaynaşarak yaşadı.
Eğer bu hırs ve azim devam ederse kocaelispor kümede kalmayı başarabilir. haftaya oynanacak Fenerbahçe maçı ise çok zor..iki hafta sonra İsmetpaşa Stadı'nın konuğu ise ankaraspor..

08 Mart 2009

Az sonra...

Sunderland - Tottenham maçı,
Kocaelispor - Eskişehirspor maçı,
Fenerbahçe - Kayserispor maçı...

Hepsi ve fazlası yarın burda! :)

07 Mart 2009

Faster than Robbie Keane!

Güzel bir reklam örneği olarak bulunsun arşivimizde.

Chimbonda back!

"Tottenham'ın kadrosunda Hem eski Tottenhamlı, hem yeni Tottenhamlı, hem de eski Sunderland'li Pascal Chimbonda var. Böyle garip bir adam işte..." demiştim. Bir de böyle bir adam. Arkadaki de Adel Taarabt sanırım.
Bugün Tottenham'dan gidiyoruz hadi hayırlısı.

Sunderland - Tottenham

Tottenham'ın mutlaka kazanması gerekiyor. Aralarında oynanan son 5 lig maçına bakarsak;

  • 23/08/2008 Tottenham:1 - Sunderland:2
  • 19/01/2008 Tottenham:2 - Sunderland:0
  • 11/08/2007 Sunderland:1 - Tottenham:0
  • 12/02/2006 Sunderland:1 - Tottenham:1
  • 03/12/2005 Tottenham:3 - Sunderland:2
Maç aslında geçen hafta oynanmalıydı fakat Tottenham, Carling Cup finalinde Manchester United'la karşılaştığı için maç ertelendi. İki takım da eşit puanda(31). Eşit olan sadece bu değil, 2 takım da 27 maç oynadı. Bunların 8'ini kazandı, 7'sinde berabere kaldı ve 12 maçta mağlup oldu. Averajla Tottenham rakibinin üstünde. Sunderland'in -8 averajı var, Tottenham'ın ise 0 yazıyla sıfır!

Sunderland hafta ortasında Liverpool'a 2-0 yenilirken, Tottenham Tuncay'lı Middlesbrough'ya 4 tane salladı ve 4-0 kazandı. Her iki takım da maçı kazanması halinde 2 sıra yükselecek ve bir kulağı Fulham maçında, diğer kulağı Hadise'de olacak.

Maça Tottenham tarafından bakacağız tabii ki;
  • Tottenham Martin Jol'dan beri 3 maç arka arkaya kazanamadı. Martin Jol zamanında en son 5 maçlık bir galibiyet serisi yakalmıştı. Fatih Erkoç'tan gelsin;
"... Ne kadar güzeldi o günler
Acının kucağındaki düşler
o sıcak heyecanlı geceler
şimdi arkadaş oldu bana"
  • İlk golü attığında yenilmiyor Tottenham. Bu şekilde 6 maçı kazanıp, 1 maçta berabere kalmışlar. İlk golü yediği maçları ise mütemadiyen kaybediyorlar. (12/16)
  • Jermaine Defoe ve Alan Hutton yok. Alan Hutton diye bir adam var mı ondan kuşku duymaya başladım artık. Bi' kere oyna len.
  • Sunderland'de eski Tottenham'lı Teemu Tainio sakat. Tottenham'ın kadrosunda Hem eski Tottenhamlı, hem yeni Tottenhamlı, hem de eski Sunderland'li Pascal Chimbonda var. Böyle garip bir adam işte...

Kocaelispor - Eskişehirspor

Yolları ayrılan iki 'eski' kardeş. Dostluk vardı bu iki takım arasında. Ne olduysa geçen sene oldu. İnternet üzerinde başlayan tartışmalar, 'bu dostluk internetten kurulmadı ki, internetten bozulsun.' temennisiyle biraz hararetini kaybetti. Bank Asya 1. Lig'de ilk Kocaelispor Eskişehirspor maçı Eskişehir'de oynandı. Deplasmana takımını desteklemeye giden Kocaelisporlular iyi karşılansalar da, maç içinde olanlara anlam veremediler. Kocaelispor aleyhine tezahüratlar vardı. Tek bir ses olarak yükselmese de azımsanmayacak kadar çoktular...
Daha sonra sıra Kocaeli'deki maça geldi. Eskişehirsporlular da bir zorlukla karşılaşmadan stada girdi. Sanırım 7. dakikada Antalya tezahüratının yapılmasına sinirlendiler ve 16. dakikada Bursaspor lehine bağırdılar. Kocaelispor ile Bursaspor'un durumu mağlum. Ortam iyice gerildi. Daha sonra Eskişehirsporlu arkadaşlar koltukları kırmaya ve atmaya başladı. Kocaelispor taraftarı bu görüntüyü gördükten sonra bile "I love you Es Es" tezahüratı yaptı.
Maç bitti. Kocaelispor yenmişti diye hatırlıyorum. Maç çıkışında gördüğüm Eskişehirsporlular, daha doğrusu adını unuttuğum bir taraftar grubu, Kocaelispor'a küfür ediyorlardı. En güzel cevabı önümdeki arkadaş verdi. Es Eslilerin bekletildiği bölgedeki tellere yaklaşıp, atkısını açarak "Biz sizlerle değil, gerçek Eskişehirsporlularla kardeşiz" dedi. Fakat bu tarihten sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Daha sonra kardeşlik adı verdikleri bu dostluk bitti.
O günden sonra İsmetpaşa'da oynanacak ilk maç. Kocaelispor deplasmanda aldığı puanların üstüne evinde 3 puan çıkarma peşinde. Futbolcular inanmış gibi gözüküyor. Tribün açısından bakarsak, ben geçmiş günlerin hatırına dostça geçeceğine inanıyorum. Herkes karşı takıma bulaşmadan kendi takımını desteklemeye çalışacaktır.
Pivot Santrafor'la bir aksilik olmazsa tribünden takip edeceğiz karşılaşmayı. Keyifli bir karşılaşma olsun.

Not: Konu hakkında daha fazla bilgisi olan arkadaşlar yorumlarıyla belirtirlerse, biz de öğreniriz. Gerekirse edit bile yaparız. Valla lan!

Tottenham düşer mi?

Geçmiş sezonlara ait istatistiği şu şekilde:

  • 1992/1993 sezonunda 59 puanla 8. oldu.
  • 1993/1994 sezonunda 45 puanla 15. oldu.
  • 1994/1995 sezonunda 62 puanla 7. oldu.
  • 1995/1996 sezonunda 61 puanla 8. oldu.
  • 1996/1997 sezonunda 46 puanla 10. oldu.
  • 1997/1998 sezonunda 44 puanla 14. oldu.
  • 1998/1999 sezonunda 47 puanla 11. oldu.
  • 1999/2000 sezonunda 53 puanla 10. oldu.
  • 2000/2001 sezonunda 49 puanla 12. oldu.
  • 2001/2002 sezonunda 50 puanla 9. oldu.
  • 2002/2003 sezonunda 50 puanla 10. oldu.
  • 2003/2004 sezonunda 45 puanla 14. oldu.
  • 2004/2005 sezonunda 52 puanla 9. oldu.
  • 2005/2006 sezonunda 65 puanla 5. oldu.
  • 2006/2007 sezonunda 60 puanla 5. oldu.
  • 2007/2008 sezonunda 46 puanla 11. oldu.
Bu sezon ise, şimdilik maç eksiğiyle ve 31 puanla 13. sırada. geçmiş yıllardaki istatistiklerine bakarak, belki biraz daha yükseleceğini önümüzdeki sezon ise 7 ila 11'lik arasında bir yer seçeceğini söylemek mümkün. Daha yukarılarda görmek istiyoruz tabii ki.

Bu sezon kalan maçları ise şu şekilde;
  • Sunderland (deplasman),
  • Aston Villa (deplasman),
  • Chelsea (White Hart Lane),
  • Blackburn Rovers (deplasman),
  • West Ham United (White Hart Lane),
  • Newcastle United (White Hart Lane),
  • Manchester United (deplasman),
  • West Bromwich Albion (White Hart Lane),
  • Everton (deplasman),
  • Manchester City (White Hart Lane),
  • Liverpool (deplasman)
Fikstür ise istatistikleri yalanlıyor. Zorlu maçlara çıkacaklar. Oynayacakları 2 derbi var en azından. Manchester United'ı yenemedikleri gerçeği de var. Liverpool maçının son hafta olması işler son haftaya kalırsa sıkıntı yaratır. Hele ki L'pool şampiyonluk için iddialı konuma gelirse vah vah. Kalan maçlardan çıkarabildiği kadar puan çıkarması lazım. inanıyoruz;

"Kraliyet düşer, Tottenham düşmez"

06 Mart 2009

Tottenham:1 Arsenal:3

Maçı anlatmayacağım. Ucundan biraz bahsetmek gerekirse, son 5 dakikaya 1-1 beraberlikle girildi. Ne olduysa ondan sonra oldu ve Tottenham 2 golü ağlarında gördü. İlk yarıyı da 1-0 önde kapatmıştık halbuki.
Olağan bir PAF nam-ı diğer u18 maçıydı. Derbidir falan ama benim için bu maçı ilginç kılan tribündeki 20.000 kişidir. Biz hala atıp tutalım altyapıya önem diye. Bu arada Tottenham'ın orta sahasında bir çocuk vardı adını unuttum şimdi. İyi bir oyuncu olacak gibi...



 
^

Powered by BloggerFlamboyant Striker by UsuárioCompulsivo
original Washed Denim by Darren Delaye
Creative Commons License