Saat 20:00 civarıydı. Zemin futbola müsait, hava şartları futbola müsaitti. İki takımda maç için hazırdı. Fakat ben değildim. Pivot Santrafor'u aradım. Açtı telefonu. "Naber lan Pivot?" dedim, "İyiyim senden naber?" dedi, "Ben de iyiyim sağol dedim" sonra dedim ki "Gel maçı beraber izleyelim", o da yok hafız "Sınav falan var dedi" ben de "Tamam lan gelmezsen gelme" dedim ve kapattım telefonu.
Pivot yoktu, ama cips vardı kola vardı bira vardı. Yemişim Pivot'u. Saat 21:30 oldu ve maç başladı. Ben de bir mağlubiyet havası hakimdi. Pivot da ne hakimdi onu bilmiyorum ama. Maçın 1. dakikasında Lincoln'le, 2. dakikasında da Ümit Karan'la pozisyona girdi Galatasaray. "Noliy la?" dedim kendi kendime. Herhalde Pivot da demiştir. Bu arada maç devam etkmekteydi fakat Galatasaray'ın ilk 2 dakikasında ürettiği pozisyonlardan başka adam akıllı bir pozisyonu yoktu, fakat pozisyon da vermiyordu. Kötü değildi takım, şahane pas yapıyordu. Ha bu arada Pivot "Noliy la?" dememiştir, dersteydi çünkü o esnada.
Devre arası oldu, gittim iki lokma bişey yedim, su içtim, biraz zapping yaptım falan...
2. yarı başladı, sahada muazzam bir Galatasaray vardı. O çok klişeleşmiş, herkesin dilinde 2000 ruhu geri dönmüştü sanki... Paslar, yardımlaşma, alan daraltma, teke zortlatma, her şey vardı Galatasaray'da. Mağlubiyet havasının hakim olduğu müsabakadan muazzam futboluyla galip ayrılmıştı Galatasaray... Sadece hücumda değil, savunmada da olağanüstü bir Galatasaray izledim ben. Pivot da izlemiştir.
Galatasarayımız için talihsiz bir günde böyle bir galibiyet almak ilaç gibi geldi...
Bu maçtan sonra gözümüzü Kadıköy'e çevirdik, hem 2 gün sonrası için hem de Mayıs'taki UEFA kupası finali için...
Pivot sen de çevirdin mi lan?
07 Kasım 2008
Benfica - Galatasaray
Benfica 0 - 2 Galatasaray
Estadio da Luz' da kimsenin beklemediği bir skor aldı Galatasaray. Maçın ilk yarısını izleyemedim ama 2. yarıda oynanan oyun keyif verdi. Bir kere en çok dikkat çeken nokta; ayağa pas yapan, ileriye gelişi güzel-dandun- toplar atmayan bir takımın sahada olmasıydı. Emre'nin golünden sonra takımın geri çekilmesini beklerdim. Skorda olduğu gibi burda da yanıldık. Golden sonra pozisyon vermeden üstüne bir de 2. golü atarak rahat bir şekilde maçı bitirdik.
Bu skorun ortaya çıkmasında en önemli etken, kewell'ın yokluğunda geri dörtlü-ayhan-meira bloğunun bozulmamasıydı. bunun yanı sıra arda ve lincoln de kazanılan topları olumlu kullandılar. belki biraz da benfica'nın zaaflarından olacak ama lincoln'ün de çoğu pozisyonda ayakta kalmayı başarması, Galatasaray' ı oyunun hakimi yaptı. Uefa'daki bir sonraki maç ise Metalist ile 27 kasımda Ali Sami Yen' de grup liderliğini getirecek maç...
Bir eleştiri de Baros'a: At onları be gözüm!