Football Manager oynayanlar tanıyacaktır bu çocuğu. Çocuk diyorum çünkü kendisi 91 doğumlu! Bu aralar yaşlandığımı çok sık hisseder oldum. Her neyse İngilizler bu çocuğun peşindeymiş. Assulin'in menejeri Pini Zahavi; "Gai'ye bazı teklifler olduğu doğru" demiş. Söylenen odur ki bu tekliflerden ikisi, Arsenal ve Chelsea... Avram Grant onu kadrosunda görmek istiyormuş. Bakalım Chelsea Avram Grant'ı kadrosunda görmek isteyecek mi?
22 Mart 2008
Gai Assulin
İşte Premier Lig bu!
Premier Lig'de belki de en kritik haftalardan birini yaşayacağız. Zirvedeki takımların birbirleriyle maçları var. Önce Manchester United(lider) - Liverpool(dördüncü) ardından Chelsea(üçüncü) - Arsenal(ikinci) oynayacak. İlk maç için Chelsea ve Arsenal Liverpool'dan bir güzellik bekleyecek.
Eğer ki United kazanırsa diğer takımlar için bir umutsuzluk olacaktır elbet. Ama kaybederse Chelsea - Arsenal maçının galibi şampiyonluk için daha da hırslanacak. Eğer puan farkı çok fazla değilse, geriden gelen takımın daha şanslı olduğunu kendi ligimizden de biliyoruz. Düğüm ya bu hafta çözülecek, ya da kör düğüm olacak. Göreceğiz...
Malezya 2008
Ferrari ile McLaren arasında geçecek gibi gözüküyor bu sezon. Sezona çok kötü başlayan Ferrari Malezya'da ilk cepleri kapattı. Sonraki iki cebi de McLaren kapattı tabi. Ancak Kovelainen'in Hamilton'ın önünde olması ilginç. Mercedes bu yarışta da birincilik görür bence. Forza McLaren Mercedes!
Her şeyden bir parça... #1
- Birden efkar basıyor nedense bu aralar. Bir şarkının bir sözü içimi karartmaya yeter oldu. Tez zamanda kurtulmam lazım bu durumdan, yoksa sonu hiç iyi olmuyor. Vuruyorum kendimi alkole ama çare olmuyor.
- Futbolda kondüsyonsuz kalmak çok acı birşey. Neredeyse 1.5-2 senedir sadece kalecilik yapıyordum. Çok severim kaleciliği, iyi de kaleciyimdir ayıptır söylemesi. Gel gelelim kalede dura dura, yiyip özellikle içip yata yata kondüsyon namına hiçbirşey kalmamış. Bu hafta yaptığım maçta ilk yarıyı zor çıkardım. Her hafta maç yapıyorum artık ama sadece bir saatlik maç çözüm olmayacak gibi...
- Geçen gün kendim hakkında yeni bir şey keşfettim. Şemsiye taşıma özürlüsüyüm. Hayır kardeşim hiç elime yakışmıyor şemsiye. Zaten kullanmam pek ama kullanmam icap etti. Evde pratik yapmayı düşünüyorum bu konuda.
- Yağmurlu havaları severim. Yağmur altında dolaşmak falan çok hoşuma gider. Ama bu sefer hiç sevmedim yağmuru. Sanırım yaşlanıyorum azizim...
- Şiir okuyorum bu aralar, beğendiklerimi kaydediyorum. Hayranlıkla... Aynı kelimeleri kullandığımız halde kelimeleri öyle sıraya sokuyorlar ki saygıyla eğiliyorum. Oldum olası şiir yazanlara ayrı bir saygım olmuştur zaten.
- Bir başka saygı duyduğum sanat da resim ve onu yapan kişiler. Dikkat ettiyseniz ressamlar demedim. Çünkü resim yapabilen herkese saygım var. Çok büyük yetenek işi. Ben hayatımda çöp adamdan öteye gidemedim.
- Resim derslerinde klasik bir resmim vardı, her ders onu çizmeye uğraşırdım. Sanırım benim gibi bir çok kişi var, aynı resmi çizen... Bir dağ, dağın arasından yüz gösteren bir güneş, dağdan aşağı akan bir nehir, nehirin sol tarafında bir ev, sağ tarafında ise piknik yapan bir aile. Hangi insan evinin yanında piknik yapar allasen? Aile de dağınıktır çizdiğim resimde. Ailenin mutlaka bir kız bir erkek çocuğu olur. Kız olan ip atlar, erkek olan top oynar. Anne yemek hazırlarken baba onları izler. Eğer bu tip resimler yapanlar varsa aynı çatı altında toplanmamız gerektiğini düşünüyorum.
- Geçen hafta Ek$i Sözlük'te çaylak oldum. Bu kadar koyacağını tahmin etmezdim. Çünkü Ek$i'de okur olmak, çaylak olmaktan iyi! Tema ayarlarını bile değiştiremiyorsunuz çaylakken. Oysa ki okurken öyle mi? Değil... Yazamamak koymadı, Zaten yazıyordum bir çok yerde ama Sub-Etha'ya ulaşamamak çok koydu. Ek$ibition, ESBPL, Limon, Ek$i Duyuru derken ne çok zaman harcıyormuşum orda. Çaylak olma sebebim de Capel hakkında; "tam tabiriyle karı gibi topçu. nefret ediyorum!" yazmam. Popomuza girebilir gerekçesiyle silinmiş. Doğrudur.
- Bu kuş delirtecek beni. Her sabah ya onun sesiyle uyanıyorum, ya da ayaklarıyla. Uçup geliyor, uyurken yüzüme konuyor. Yahu kardeşim normal bir kuş gibi yorganın üstüne falan konsana neden yüzüme konuyorsun! Cak cak cak diye bağırıyor bir de... O küçücük kuştan bu kadar ses çıkması şaşırtıcı.
- Zaten hiç normal bir hayvanım olmadı. Köpeğim vardı bir tane. Portakal yerken gelirdi yemek için. Ama önüne atarsan yemezdi, elinden yiyecekti illa! Bahçemizde dut ağacı vardı. Yere düşen dutları değil de arabanın üstündekileri yerdi. Patileri çamurluysa arabada süper motifler oluşurdu ama tırnakları çizerdi arabayı.
Tottenham - Portsmouth
Geçen hafta Chelsea ile 4-4 berabere kalan Tottenham bu hafta White Hart Lane'de Portsmouth'u ağırlıyor. Portsmouth diri bir takım, yine zor bir maç olacak. Özellikle Tottenham'ın 4-4'lük Chelsea maçı gibi maçlardan sonra iyi futbol oynamadığı aşikar. Motivasyon sorunu çekiliyor sanırım. Çünkü ligde hiç bir iddia yok.
Kalpler Tottenham'dan yana...Ayrıca bu maç Defoe için White Hart Lane'e dönüş maçı olacak. Defoe kaliteli bir golcü ama ziyadesiyle tıfıl. Bu dezavantajını hızı ve bitiriciliğiyle kapatıyor. Darren Bent transferinin kurbanı olan bir oyuncu. Tabii bir maçta oyundan alındığında Juande Ramos'a yaptığı hareketin gitmesinde etkisi büyük fakat o hareketi yapmasında da Darren Bent transferinin etkisi büyük. Defoe bugün Tottenham'a bir iki tane itelerse hiç şaşırmam ve hiç üzülmem.
Not: İşler benim bildiğimden daha karışıkmış. Gelin Noat SamisA'ya kulak verin: Buradan
Quaresma'ya Madrid yolu gözüktü
Daha önce Porto başkanının Quaresma ile ilgili düşüncelerini yazmıştım. Portekiz basını Real Madrid başkanının 2008-2009 sezonunda onu Santiago Bernabeu'da görmek istediğini yazmış. Fiyat olarak 40 milyon yerine 30 miyon euro geçiyormuş.
Önümüzdeki maçlara bakacağız
Bu söylemin sadece Türkiye'de olduğunu düşünürdüm. Meğer bunca zaman gaflet içindeymişim. Yaya Toure aynen bunu söylemiş. Lig ve Şampiyonlar Ligi'nde başarılı olacaklarına inanıyormuş. Şampiyonlar liginde öyle şanslı bir kura çektiler ki, şimdiden yarı finalde gözüyle bakıyorum. Lig mi? Bence Barca bu sene şampiyon olamaz.
21 Mart 2008
A Milli Takım Kadrosu Açıklandı
Volkan Demirel, Mehmet Aurélio, Uğur Boral, Yasin Çakmak, Gökhan Gönül, Selçuk Şahin (Fenerbahçe), Hakan Kadir Balta, Servet Çetin, Sabri Sarıoğlu, Mehmet Topal, Arda Turan (Galatasaray), Rüştü Reçber, Serdar Özkan, Gökhan Zan (Beşiktaş), Mehmet Yıldız (Sivasspor), Gökhan Ünal (Kayserispor), Tolga Zengin (Trabzonspor), Gökhan Emreciksin (MKE Ankaragücü), Giray Remzi Kaçar (Gençlerbirliği OFTAŞ Spor), Mustafa Sarp (Bursaspor), Emre Aşık (Ankaraspor), Nihat Kahveci (Villarreal), Gökdeniz Karadeniz (Rubin Kazan), Tuncay Şanlı (Middlesbrough), Halil Altıntop (Schalke 04), Hamit Altıntop (Bayern Münih), Yıldıray Baştürk (Stuttgart), Tümer Metin (Larissa), Mevlüt Erdinç (Sochaux), Caner Erkin (CSKA Moskova)
Sabri Sarıoğlu, Yasin Çakmak deneme için alındı sanırım, başka bir açıklaması yok. Gökhan Emreciksin'i İsmetpaşa stadında canlı izlemiştim. Gerçekten yetenekli bir futbolcu, milli formanın ağırlığını taşıyabilecek mi göreceğiz.
Mehmet Topuz çağırılmamış. Son dönemde izleme fırsatı bulamadım kendisini, performansı hakkında yorum yapamam. Ammavelakin Tolga Zengin'in çağırılmasına hiç bir anlam veremedim. Beğenmiyorum, bence yeteneksiz bir kaleci. Trabzonspor'da nasıl oynuyor anlamazken şimdi de milli takıma çağırıldı! Allah akıl fikir versin diyorum. Bu sözlerim inşallah bana kapak olur ama hiç bir ümidim yok kapak olması yönünde.
Mehmet Yıldız'da beğenmediğim başka bir futbolcu. Küçük takımların büyük oyuncusu olmaktan öteye gidemez bence. Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray'da oynayamaz, oynamamalı.
Yorumlarıma yakın bir yorum da Alper Öcal'dan gelmiş;
"Mehmet Demirkol ligin bu denli çekişmeli, bir çok oyuncunun performans patlaması yapmasının sebebi olarak Euro 2008 yolunda oluşumuzu gösteriyordu. Haklıydı da… Ama Euro 2008 için değerlendirme ve seçmeyi yapacak antrenör için bunların pek bir önemi yok gibi.
Zira ülkenin en formda üç yerli hücum oyuncusu Semih Şentürk, Ümit Karan ve Burak Yılmaz kadroda yoklar. Yerlerine sürekli inişli çıkışlı grafiği olan Gökhan Ünal ve Schalke’de forma bulamayan Halil Altıntop var.
Formunun zirvesindeki Mehmet Topuz yok. Yerine daha birkaç hafta önce kadro dışı bırakılmış, bu senenin en kötü bireysel performansına sahip olan oyunculardan biri olan ve son maçında da en hafif tabiriyle rezalet bir oyun ortaya koymuş olan Sabri Sarıoğlu var.
2 senedir Kayserispor’da başarıyla oynayan, ligin en az gol yiyen savunmalarından birinin vazgeçilmez ikilisi olan Ali Turan ve Aydın Toscalı ile son zamanlarda Galatasaray’da form tutmuş Emre Güngör yok. Ama ne performansıyla ne de potansiyeli ile milli takımı hak eden Emre Aşık var.
Mourinho daha toy bir antrenörken ve Benfica’yı çalıştırırken “savaşa sadece güvendiğim adamlarla giderim” demişti. Fatih Terim’in de kontenjanı olacak haliyle; ancak hak edenlerin hakkını yiyecek kadar değil.
Bu kadarı fazla. "
Halil Altıntop
Alman Bild gazetesinin haberine göre, Halil Altintop Fenerbahçe ile anlaşabilirmiş. Schalke'de 90 dakika oynayamadığı için, 90 dakika oynayabileceği bir takıma gitmek istiyormuş. Hayırlısı diyorum... Gelsin mi? Tabii ki gelsin!